Adalet'in ağır ağır ilerleyen fakat hedefi tam 12'den vuran bir ok olduğunu hatırlatan bir film...
Biraz eğlenmek için izlenebilir , ailede müzisyen varsa benzetmek keyifli oluyor..
Sıradaki parça Ağustos'ta askere gideceklere ve Metemorfoz'a geliyor...
Bayanlar, erkeklerin poposuna bakmaktan vazgeçin. İyi olup olmadığını kavun gibi götünü koklayarak anlayamazsınız ...
12 Mayıs 2009 Salı
Ne kadar yavaş okumaya çalışsak da hayat sayfaları hızla akıp giden bir kitaptan ibaret. Tek derdimiz önümüzdeki sayfalar , bazen bunun için falcılara bile gidiyoruz sabredip görmektense...
Son sayfaya geldiğinde ise düşünüyor insan iyi ve kötü günlerini... Onu üzen günleri tebessümle hatırlıyor , gereksiz yere kendini üzdüğü , düştüğü yerde yatıp kendine acıdığı için , hayatın ne kadar güzel olduğunu göremediğinden dolayı kaybettiği zaman için kendine kızıyor.
Falcılar sözüm size , kitabın arkasını okuyup içerik hakkında yalan yanlış tahminlerde bulunmaktan vazgeçin, bundan sonra kaderimi kendim yazacağım , hemde sizin anlayamayacağınız bil dilde.
4 Mayıs 2009 Pazartesi
Çok kötü bir şey olacak, içimde bir sıkıntı. Sabahtan beri içim küçüüldü küçüldü ufacık kaldı...
Göt kadar evin içinde dört dönüyorum , oturamıyorum yerime , ne kitap okuyabiliyorum ne televizyona odaklanabiliyorum.
Hayat güzel derken geldi beni buldu bütün terslikler, orospu çocukları ve sikikler....
Fidanların cevresine tahtalardan çerçeve yaparlardı desteklemesi için, bende henüz tam büyüyemedim sanırım, devam ediyor büyümem.
Ben fidanlar kadar şanslı değilim, başım dönüp dengemi kaybettiğimde düşmemi engelleyecek bir desteğim yok malesef...
Hissediyorum , yavaş yavaş eğiliyorum , kaldıramıyorum bu kadar ağırlığı tam gelişmemiş gövdemde...
Yeni Turkiye güzelimiz vatana millete hayırlı olsun .
Gerçi benim favorim Seda tosun ebene kosundu ama olmadı...
Bu sene finalistler arasında hani şu sopa yiyen kadınların sığındığı mor catı mı, mor ev mi ne oraya sığınanlar gibi eciş bücüş kızlar olmasına rağmen tam ısırmalık diye tabir ettiğimiz bir sürü kız da yok değildi.
Bu arada kendimi kutluyorum ilk defa bir guzellik yarışmasında kızların poposuna değil sahnedekı durusuna , yürüyüşüne ve kendine güvenine dikkat ettim.
Bu arada Emre Altuğ bir daha sunuculuk yapmasın yapıcaksa da sözleşmesinde espri yapmamasına dair bir madde olsun piliz..
Sıradaki şarkımız tüm "Motor Sporları" sevenlere...
22 Nisan 2009 Çarşamba
Dün akşam Jane'e oturmaya gittik. Serge de her zamanki gibi yanındaydı...
Uzun zamandır kendimi bu kadar huzurlu ve mutlu hissetmemiştim...
15 Nisan 2009 Çarşamba
Birinin peşinden mi, yoksa peşimden birilerini sürükleyerek mi bilmiyorum ama gitmek istiyorum...
Ankara'nın tozu toprağı yerine sahilde deniz kabukları ile oynasaydım henüz hiçbirşeyin farkına varmamışken , engel olmazdı deniz korkum bir tekneye atlayıp hepinizi terketmeme.
Kendime bir de karşıdan baksam, etrafımdaki işe yaramazların arasında kaybolan beni görebilir miyim?
Bu kadar tersliğin art arda gelmesi beni gerçekten çok yordu, herşeye biraz ara vermenin , ruhumu dinlendirmemin zamanı geldi de geçiyor bile...
11 Nisan 2009 Cumartesi
Hadi bakalım şimdi o koca popolarınızı sallamanın tam zamanı...
The Atomic Fireballs , 1930-40'lı yılların popüler müziği olan American Swing ve Jump Blues' u yeniden canlandıran grup, ancak siz onu Kingo Disco'nun son zamanlarda reklamında çalan şu şarkısından hatırlayacaksınız.
Bu sarkıda önde yarıçıplak koşan 20'lı yaslarda bir genc, arkadasında ise karısını becerdiği adam ve 10-15 kişilik arkadaş takımını hayal ediyorum...
Tarak ve ayna su tarafta hazırlanın ıstedıgınız gıbı baskanım Şöyle tabureye alayım sızı , başkanım hafif sola çevirin kafanızı, çok oldu biraz sağa , biraz gülün , yok yok siz şimdi oyunuzu bana verın bi başkan olayım ananızı belleyecem dermiş gibi oldu , bıraz somurtabılırsınız, çok oldu bu seferde, amaaaan sikerim senınle mı ugrasacam cekıyorum boyle. Şimdi de biraz anlamsız bakın başkanım , halktan biri gibi ebesi sikilmiş gibi bakın, bu sene bu moda... baskanım bır poz da elınızı kaldırdıgınızda alalım , diğer adayların çektık eli havada siz eksik kalmayın cok da karizmatik oluyo valla , elin yanında parmakla geleceği gösterin isterseniz...
Benim favorim aşağıdaki , daha önceki yazılarımda da belirttiğim seveni sikerler siken severler sendromundan dolayı bütün oylar aşağıdaki yağuşukluya gidecek malesef...
Bu arada şarkı tüm tuhafiyeci ve manifaturacılara ...
14 Mart 2009 Cumartesi
8 Mart 2009 Pazar
Notalar o kadar güçlü ve güzeldi ki odanın duvarlarını itiyorlardı . Genişledi oda uçsuz bucaksiz bir çöl gibi oldu adeta, taban da geriliyordu gittikçe yırtılacaktı sanki.
Eli kalkmadı müziği kapatmaya, kara basan diye düşündü ilk olarak ama uyanık olduğuna emindi... Hoşuna da gitmiyor değildi , aylardır yaşadıkları sonunda herşey üstüne geliyordu sanki, ilk defa bu kadar ferah hissediyordu kendini haftalardır.
Oda dayanamadı sonunda bu kadar gerginliğe , bütün oda bır sıvı gibi akmaya başladı ortada açılan büyük yarıktan.
O da akıp gitti odadaki diğer eşyalar gibi televizyondan hemen sonra, Audrey Hepburn posterinden ise önce...
Boşlukta düşmeye başladı gittikçe hızlanarak , yukarı baktıgında kar beyaz bır bulutun içinden bütün salonunun aktığını gordu , halbuki tek tek seçmişti onları güzel anlarına tanıklık etsinler diye...
Yumuşak bir iniş yaptı yolun sonuna geldiğinde , üstü biraz toz toprak oldu ama başına gelenler karşısında o kadar şaşkındı ki tozu toprağı gormuyordu gözü..
Omzunda güçlü bır el hıssettı " hosgeldın yoka bız de senı beklıyorduk" dedı tok bır ses , kafasını çevirip şaşırmadan hemen önce...