Bu sarkıyı dınlerken aklıma ya bır ucagın dusus anı geliyor. Ne zaman dınlesem gozumde canlandırıyorum fılm sahnesı gıbı ses efekti yok, sadece şarkı...
İrtifa kaybederken pilotların yavas cekımde ucagı kurtarmaya calısırken ki anları , sırtları bıze donuk olmasa gozlerındekı korkuyu rahatlıkla gorebılırsınız.
Ikısı de kalkmadan once planladıkları gıbı acıl durumdakı gorev dagılımına gore ellerınden gelenı yapıyorlar , yavas cekımde bırı ucagı dengede tutmaya calısırken dıgerı de telsızle kuleye haber vermeye calısıyor . Bu sırada yolcular da korku ıcınde, herkes yanında oturanın elını tutuyor , caresızce ve gozyasları ıcınde...
Sadece 2000 ft kaldı dıyor biri digerine 1800 , 1700..
Hayır, burada, bu şekilde değil diyor bütün gücüyle tutarken kumanda kolunu ... Son bir hamle daha...
Kurtuldular ...
Ucaktan indikten sonra hepsi hayatın ne kadar degerlı oldugunu anladı, kalan ömürlerinde hıcbır zaman gereksız seyler ıcın canlarını sıkmadılar, uzmedıler kendılerını aptalca aşk, para veya kariyer sorunları için.
Guzeldı hayat ama kısaydı da... Onlardan daha iyi kim bilebilir hayatın anlardan ibaret olduğunu...
Bu çift çok enteresan , abimiz 50sinde durmasına rağmen sadece 33 yaşındaymış , benim ilgimi çeken özelliği ise eve gelince elini yüzünü yıkadıktan sonra aşhmanlarını (eşofman) giyermiş.
Programda erkekler ideal eş olmaları için çeşitli konularda uzmanlardan ders alıyorlar.
Program tutar da devam ederse, kışa doğru yakacak odun bulamayacağız gibi geliyor...
Elimde makas çıktım evden dışarı , tek tek gezdim evleri, kapılar önceden anlaştığımız gibi aralık bırakılmıştı. Kadınlarla aram iyi allahtan, sonuçta onlar da memnun değildi kocalarının halinden...
Kestim, evet kestim, hiç acımadan ve üzülmeden. Onlar hicbir şeyden habersiz uyurken goller atarken uykularında...
Bazılarını Amerikan , bazılarını da italyan...
Bu bütün "futbol camiası"na ders olsun , uzatacaksanız bile adam gibi uzatın adama benzeyin biraz, canımı sıkmayın...
28 Mayıs 2009 Perşembe
CANAL+, Fransız POP'una erotizmi getiren Serge Gainsbourg için hazırlamış.
Güzel olmuş da kağıdın üzerine biraz viski dökmek lazım ...
27 Mayıs 2009 Çarşamba
Denizler Altında 20.000 Fersah'tan merhaba. Nautilus yukarı çıkmaya başladı, sonunda dönüyoruz, Kaptan Nemo'nun da selamı var, bizi merak etmeyin...
Adalet'in ağır ağır ilerleyen fakat hedefi tam 12'den vuran bir ok olduğunu hatırlatan bir film...
Biraz eğlenmek için izlenebilir , ailede müzisyen varsa benzetmek keyifli oluyor..
Sıradaki parça Ağustos'ta askere gideceklere ve Metemorfoz'a geliyor...
Bayanlar, erkeklerin poposuna bakmaktan vazgeçin. İyi olup olmadığını kavun gibi götünü koklayarak anlayamazsınız ...
12 Mayıs 2009 Salı
Ne kadar yavaş okumaya çalışsak da hayat sayfaları hızla akıp giden bir kitaptan ibaret. Tek derdimiz önümüzdeki sayfalar , bazen bunun için falcılara bile gidiyoruz sabredip görmektense...
Son sayfaya geldiğinde ise düşünüyor insan iyi ve kötü günlerini... Onu üzen günleri tebessümle hatırlıyor , gereksiz yere kendini üzdüğü , düştüğü yerde yatıp kendine acıdığı için , hayatın ne kadar güzel olduğunu göremediğinden dolayı kaybettiği zaman için kendine kızıyor.
Falcılar sözüm size , kitabın arkasını okuyup içerik hakkında yalan yanlış tahminlerde bulunmaktan vazgeçin, bundan sonra kaderimi kendim yazacağım , hemde sizin anlayamayacağınız bil dilde.
4 Mayıs 2009 Pazartesi
Çok kötü bir şey olacak, içimde bir sıkıntı. Sabahtan beri içim küçüüldü küçüldü ufacık kaldı...
Göt kadar evin içinde dört dönüyorum , oturamıyorum yerime , ne kitap okuyabiliyorum ne televizyona odaklanabiliyorum.
Hayat güzel derken geldi beni buldu bütün terslikler, orospu çocukları ve sikikler....
Fidanların cevresine tahtalardan çerçeve yaparlardı desteklemesi için, bende henüz tam büyüyemedim sanırım, devam ediyor büyümem.
Ben fidanlar kadar şanslı değilim, başım dönüp dengemi kaybettiğimde düşmemi engelleyecek bir desteğim yok malesef...
Hissediyorum , yavaş yavaş eğiliyorum , kaldıramıyorum bu kadar ağırlığı tam gelişmemiş gövdemde...