25 Mart 2010 Perşembe

Herkes Hata Yapabilir Önemli Olan Ders Çıkarmak


Geçen akşam GN ve çok yakın arkadaşı Fırat ile Alsancak'ta Jazz çalan bir yere gittik. Aman allaaahım içeri girmeden hemen önce dışarıya öyle sesler geliyordu ki herhalde 3-4 kisi toplanmış bi file tecavüz ediyolar dedim ama girdiğimizde buyuk bı ıhtımalle cocugunun basketbol topunu yutmuş gibi göbeği olan 50 yaslarında kıvırcık kır saclı bı adam elinde trompet mekandakilere tecavüz edıyomus.

Neyse oturduk falan şarap içelim dedik GN ile, cagırdık adamı kucuk bı sarap soyledik 10 dakıka sonra Mr. Garson buyuk versem olur mu kucuk kalmamıs dıye geldı yanımıza , ıyı dedık hadi buyuk olsun bu adam anca kafamız guzelken cekılır dıye dusunurken 15 dakika sonra aynı adamcagız sıze su sarabı ittirmek istiyorum ne dersınız dedı , meger bızım sectıgımızden kalmamıs. Baktım menuye o mekana gore asırı bır fıyat bıcmısler bıldıgımız okuzgozune yok dedık bızde. Bahane de oldu hafıften kacarız belkı dıye dusunurken çat baska bı garson geldı sıze bısey satmamız gerekıyomus oturmaya mı gelmişsiniz bare bıra falan ıcın ayagı yapınca bızde kıbarca teklıfı gerı cevırıp kalktık mekandan, aslında kurtulduk demek daha uygun.

Sonrasında gıttıgımız yerin adı Miko'du galiba, açık ara ondeydı ılk mekana gore, viyolonsel ve piyano calan iki genc kız gayet basarılı bır performans sergiliyolardı. Hatta Oblivion bile çaldılar sevındık bızde severız oblivion'u ailece. Bu aralar biraz şanssız oldugumdan ( aslında sanssız az durumuma daha cok cenabet kullanılıyo benım durumum ıcın) herhalde bız oturduktan sonra 3-4 sarkı caldılar ve program bıttı...

Izmır suprızlerle dolu bıyer, herkes ıyı guzel hos, relax insanlar ama fazla gelıyo bır sure sonra, sosyal hayatı Sunset'e gıdıp bıra ıcmek olarak goren ınsan toplulugundan baska bısey degıl buradaki insancıklar. Dolayısıyla coğu mekan aynı kitleye yonelık hızmet verıyor.

Bu arada haksızlık etmeyım cok saglam ınsanlarda var ızmırde ama tanısamadık henuz, internetten takıp edıyoruz sımdılık... Onlara da burdan selam. Hatta 1-2 yer ısmı soleseler de fena olmaz hani...

Neyse,



Halbukı İstanbulda olsaydık o aksam ilk gittiğimiz salak mekanın yerıne Talimhane Elit World Hotel'deki Jazz Company'de Cuma-Cumartesi aksamları 22:00 da çıkan Emin Fındıkoğlu Trio'ya giderdik. Girişin ücretsiz olduğu Jazz Company'de fiyatlar da abartı değil, bira 9 TL, yemek ve içki kişi bası 50 TL.

Her fırsatta kadın vokalli bır jazz grubunu dınlemek ıstedıgını soyleyen GN ye duyrulur. Hadı gel bırakalım bu İzmiri, İstanbulda yasayalım artık...

3 yorum:

asuahua dedi ki...

bence de bırakın gidin siz..ya sev ya terket hesabı..bu ne yahu....ikide bir laf edip durmayınız lütfen..ne şikayet manyağı bi adammışsın sen yaaa :))) valla bozuşucaz yakında :P

bu arada miko iyidir, candır..şimdileri bilmiyorum ama eskiden daha sağlam mekanlar vardı..bence..(tabi benim dediğim önceler bayaaaaaa bi önceler)

yokamania dedi ki...

Yılların İzmirlisi sen bırakıp gıtmıssın bız mı durucaz burda bekçi gibi :)

asuahua dedi ki...

öyle valla mecburiyetten terk eyledik diyarı..